Araştırmacılar galaksimizin içinde güneş sistemimize çok benzeyen bir güneş sistemi keşfettiler.
Bu buluş evrende diğer canlı arayanlar için iyi bir haber.
Samanyolu galaksisinin derinliklerinde başka bir güneş sistemi var, ve bu güneş sistemi sanki bizim güneş sistemimizin küçük bir kopyası gibi. Sadece bu sistem bizden biraz daha yaşlı, yaklaşık 7 milyar yıl(cık) kadar.
Nasa’nın Kepler uzay aracının yolladığı resim ve verileri kullanarak, uluslararası bir araştırmacı takımı Kepler-44 yıldızının etrafında eski bir güneş sistemi keşfetti. 11.2 milyar yaşında olduğu tahmin ediliyor. Güneş sistemimizin 4.6 milyar yaşında olduğunu düşünen araştırmacılara göre güneşimiz doğduğunda Kepler-444 yıldız sistemi güneşimizin şu anki yaşından daha yaşlıydı. Bu aynı zamanda Kepler-444’ün galaksimiz Samanyolu 13.2 milyar yıl önce oluştuktan kısa bir süre sonra oluştuğunu gösteriyor.
Yale üniversitesinde astronomi profösüru Sarbani Basu’ya göre, bu galaksimizin yaşlı üyesi tüm bilim adamlarını heyecanlandırmış. Basu ve takımı bulgularını Astrofizik dergisinde yayınladılar.
Bu gezegen sisteminin kalbindeki Kepler-444 güneş gibi bir yıldız. Araştırmacılara göre güneşimizin dörtte üçü büyüklüğünde. Yörüngesinde 5 tane gezegen bulunuyor, ve gezegenler küçük sayılır. Büyüklükleri Merkür ile Venüs arasında. Ayrıca bu gezegenler yıldızlarını bizimkilere kıyasla daha yakın bir yörüngede takip ediyorlar. Kepler-444’ün tüm bu detaylarını anlamak için Kepler uzay aracının 4 yıl boyunca topladığı veriler kullanıldı.
Kepler uzay aracı Kepler-444 hakkında 4 yıl boyunca topladığı titreşim verilerini sağladı. Basu’ya göre yıldızdaki aşırı sıcaklık içerisindeki bazı materyallerin ısınıp kaynamasına ve tüm yıldızın titremesine neden oluyormuş. Bu salınımlar yıldızın parlaklığını çok küçük miktarda değiştiriyor. Araştırmacılar bu azalıp çoğalan ışık miktarını inceliyerek Kepler-444’ün büyüklüğünü, yaşını ve bileşiğini buldular. Bu sürece astrosismoloji adı veriliyor.
“Bu titreşim frekansları sayesinde, yıldızın saniyede kaç defa titreştiğini bulabiliriz, ve bu titreşimler yıldızın yapısıyla ilişkilidir.” dedi Basu. “Geriye doğru çalışarak yıldızın içinin nasıl göründüğünü bulabiliriz. Bu yıldızın içi sadece yıldız bu kadar yaşlıysa böyle olabilirdi.”
Kepler-444 yıldızının etrafındaki gezegenleri tespit edebilmek için araştırmacılar önünden gezegen geçerken yıldızın ışığının sönükleşmesini ölçtüler. Önünden geçen bir gezegen yıldızı günlük titreşimlerinden çok daha fazla sönükleştirir, ve araştırmacılar bu değişiklikleri ölçerek etrafındaki gezegenler hakkında fikir sahibi oldular.
“Eğer bu kadar eski gezegenler yaşanabilir bölgede ise muhtemelen bu gezegenlerde yaşam olabilir”
Bu güneş sistemi hakkında öğrenilen onca şeyin yanında araştırmacılar yıldızın etrafındaki gezegenleri bulunca şaşırdı. Çünkü yıldız doğduğunda Samanyolu çok gençti. Gezegen sistemi etrafta çok az sayıda element mevcutken oluşmuş olmalıydı, ve yıldız da az sayıda metalden oluşmuş olmalıydı. Araştırmacılar uzun süre teorik olarak metal ağırlıktaki malzemeler içeren gezegenlerin yıldızlar etrafında oluşabileceğini düşünmüşlerdi. Bu bulguya göre düşündüğümüzden çok daha fazla gezegen sistemi olabilir evrende.
Galaksimizde bulunan gezegen sayısındaki bu artış da otomatik olarak gezegenimiz dışındaki yaşam olasılığını artırıyor. Ayrıca bu araştırmaya göre milyarlarca çok yaşlı gezegen bulunabiliyor. Basu’ya göre Kepler-444 yıldızının etrafındaki gezegenler yaşanabilir bölgede bulunmuyor. Ancak yaşanabilir bölgede bu kadar eski gezegenler bulabilirseniz üzerinde potansiyel olarak yaşam bulunacaktır. Bu da heyecan verici çünkü yaşam formlarının daha yaşlı olması zeki olma olasılıklarını artırıyor.