Yer kabuğunun altında daha önce canlı yaşamadığı düşünülen bir yerde canlı tespit edildi.
Bilim adamları Evren’in diğer köşelerinde hayat arayadursunlar, Dünya’mızın her bir yeri yaşam ile kaynıyor arkadaşlar. Bugüne kadar hangi koşullarda yaşam bulunduğuna inanamazsınız, kaynar sıcaklıktaki gayzerlerde, okyanusun en derin köşelerinde ve lav göllerinin çeperlerinde ki çok korkunç sıcaklıklar sözkonusu, hep yaşam türleri bulundu. Doğa Mikrobiyoloji dergisinde yayınlanan yeni bir makalede yerkabuğunun altında çok sıcak olduğu için daha önce hiç düşünülmeyen bir yerde yaşama rastlanıldığından bahsediyor.
Bahsedilen achaea adı verilen bir mikrop türü. Bu türden diğer mikroplar daha önce tuz göllerinde ve asitli sıcak su kaynaklarında tespit edilmişti. Bu tipteki mikroplar bakteriye benzese de bakterilerle birbirlerinden insanlarla ağaçlar kadar farklılar.
Sözkonusu bir Güney Afrika altın madeninde yerkabuğunun 3.2 kilometre derininde tespit edilmiş, ve bu mikrop türüne Hadesarchaea (hades mitolojide yeraltı ve cehennem tanrısıdır.) adı verilmiş. 80 derece santigrat sıcaklıkta yaşayabilen bu canlıya bizce oldukça uygun bir isim. Yukardaki makalede ise bilim adamları yerkabuğunun bu kadar derinliğindeki bu canlının nasıl oksijen ve ışık olmadan bu kadar yüksek sıcaklıkta yaşayabildiğini inceliyor.
Birçok mikroorganizmanın yapabildiği fotosentez yapma yeteneğinden yoksun olan bu canlı enerjisini etrafında bulunan birkaç kimyasal bileşikten elde ediyor. Bu işleme kemosentez adı veriliyor.
Kemosentez sırasında karbon içeren moleküller (karbon dioksit ya da metan) oksidasyon ile elektron kaybediyorlar. Bu tepkime küçük miktarda enerji açığa çıkarıyor ve mikroorganizma bu enerjiyi karbonhidrat oluşturmada kullanıyor.
Hadesarchaea bu korkunç derinliklerde karbonun hangi formu olursa olsun bundan faydalanmanın yolunu geliştirmişe benziyor. Bir anlamda çöpçü gibi karbonu hangi formda bulurlarsa bulsunlar süpürüyorlar. Ayrıca çok küçük bir gen dizilişine sahip oldukları için çok küçük miktarda enerji kullanarak besin üretip kendilerini kopyalıyorlar.
Bu tarz canlıların bulunması bilim adamlarını Evren’de diğer gezegenlerde hayat bulma konusunda da oldukça ümitlendiriyor. Çünkü her gezegen Dünya’mız kadar güneş konusunda şanslı değil. Ancak farklı şekillerde enerji girişi olan diğer gök cisimlerinde de hayat olabilir.