Breakthrough Starshot adındaki girişim lazerle sürülen ışık yelkenlisi ile 20 yılda Alfa Centauri’ye gidecek.

Gerçekten de neler hissettiğimi ifade etmek çok zor arkadaşlar. İnsanoğlunun bu engellenemez merakı ve sürekli çıtayı daha ileriye götürme yarışı gerçekten insanoğlunu belki de bilinen canlı varlıklar içerisinde tek yapıyor.

Projelerini 2 gün önce New York’da yeni Dünya Ticaret Merkezinin üst katında bulutların arasındaki bir ofiste duyurmuşlar. Burada Yuri Milner, ki bu adam Breakthrough ödüllerinin ve Breakthrough girişimlerinin kurucusudur, en yeni projesini açıkladı: Breakthrough Starshot, en yakındaki yıldıza bizim kendi hayatımızda görebileceğimiz bir süre içerisinde malzeme gönderme.

Orada projeyi destekleyenler arasında Stephen Hawking de vardı. “Bizi sıradışı yapan limitlerimizi her zaman zorlamamız” dedi. Ayrıca ekledi “Yerçekimi bizi yeryüzüne yapıştırıyor, fakat az önce Amerika’ya uçabildim.” ve ardından sordu: “Bu sınırları nasıl aşacağız? Tabii ki aklımızla ve makinelerimizle. Karşımızda olan sınır ise bizimle diğer yıldızlar arasındaki devasa boşluk. Ve şimdi bunu aşabiliriz.”

Buradaki diğer ünlü kişiler arasında fizikçi Freeman Dyson, Ann Druyan (COSMOS’un ardındaki kadın), Harward astronomu Avi Loeb, astronot Mae Jemison ve eski NASA araştırmacısı Pete Worden vardı. Pete Worden projeyi yönetecek.

Milner bu programı tam da Yuri Gagarin’in uzay yolculuğunun yıldönümünde duyurmuş. (kendisinin ismi de Yuri Gagarin’den dolayı Yuriymiş.) Seçtikleri ofis de Amerika’daki yeni World Trade Center binası olarak seçilmiş çünkü bu ofis Amerika’da yıldızlara en yakın olan ofismiş. Milner’in söylediğine göre çabaları tamamen tek bir soru ile güdülüyor: “Yıldızlara ulaşabilir miyiz, ve bunu kendi hayat süremiz içerisinde görebilir miyiz?”

Milner proje için 100 milyon dolarlık Araştırma Geliştirme bütçesini sağlıyor. Halihazırdaki teknoloji bunu yapamayacak. New Horizons (yeni ufuklar) uzay gemisi şu ana kadar geliştirdiğimiz en hızlı uzay gemisiydi, ve New Horizons’u Alfa Centauri‘ye gönderirsek eğer oraya ulaşması 78,000 yıl alıyor. Motorunu çalıştırmak için gereken Plutonyum 11 kg tutuyor ve bu da gerekli hızlara ulaştırabilmek için devasa bir enerjiye ihtiyaç duyuyor.

Breakthrough Starshot bu nedenle uzaygemisini bir çip büyüklüğünde yapmayı planlıyor. Milner bunu nanocraft diye adlandırmış. Gram öççeğinde bir kağıt tabakası içinde kameralar, foton iticiler, güç kaynağı, navigasyon ve iletişim ekipmanını barındıracak. Güç kaynağının ardındaki teknolojiden bahsedilmedi, çünkü uzak mesafelerle iletişim çok büyük enerji gerektiriyor. Optik iletişim kurmayı planlayan Breakthrough için bile.

Her bir cihaz ortalama bir akıllı telefon maliyetiyle üretileceği için çok büyük miktarda uzay gemisini aynı anda gönderebileceğiz. Bu da bizim başarı şansımızı yükseltecek.

Uzay gemisinin itiş gücü ise Dünya üzerindeki bir tesisten sağlanacak. Işık yelkenleri ile donanmış küçük bir uzay gemisini 100GW gücündeki bir dizi lazerle ışık hızının beşte biri süratine kısa bir sürede ulaştırmak mümkün.

Bütün bunların hepsi ise Milner’a göre elektronik, nanoteknoloji, foton-elektroniği, fotonik gibi konulardaki büyük devrimler sayesinde mümkün. Fotonik-elektronik uzaygemisini yapmada, nanoteknoloji ışık yelkenlerini geliştirmede, ve fotonik ise bu sistemi sürmede kullanılacak. Teknoloji daha tam olarak hazır değil ancak Milner’a göre yoğunlaştırılmış bir çaba gerekiyor. Web sayfalarında 18 tane çözmeleri gereken problemi sıralamışlar.

Ardından toplantıda her katılımcı proje hakkındaki görüşlerini açıkladı. Freeman Dyson, bizimle Alfa Centauri arasındaki alanın tamamen boş olmadığını söyledi, ve yolda ilginç şeyler bulabileceğimizi belirtti. Breakthrough Starshot böylece büyük bir keşif programına da öncülük edecek.

Avi Loeb bu uzay gemilerini kendi güneş sistemimizde de kullanabileceğimizi, bunlardan bir tanesinin 3 günde Pluto’ya ulaşabileceğini, ya da bir tanesini 2 günde Satürn’ün halkalarına çakarak oradaki malzemeyi analiz edebileceğimizi belirtti.

Biz bu haberi burada gördük.

Yorumlar

yorum