Doktor Craig Venter ve ekibi sentetik bir canlı oluşturmayı başardılar.
Doktor Craig Venter, genetik öncüsü bir multi-milyoner ve ekibi bir kimyasal karışımdan tamamen yeni bir “sentetik” canlı formu oluşturmayı başardılar. Test tüpünde yapay bir DNA kullanarak yeni bir kromozom oluşturdular, ve bu kromozomu boş bir hücreye transfer ederek hücrenin bölünerek çoğalmasını seyrettiler. Ki bu aslında hayatın tanımıdır.
İnsan yapısı olan bu tek hücreli “yaratık” aslında Dünya üzerindeki en basit bakterinin modifiye olmuş bir sürümü. Bu organizmaya Synthia adını veren bilim adamları daha kompleks canlılar oluşturarak çevresel atıkları temiz yakıtlara, hastalıklara karşı aşıya ve çevre kirliliğini emerek yok eden gözle görünmeyen mikroplara çevirecekler.
Ancak bu gelişme aynı zamanda Tanrı rolü oynadıkları için etik olarak birçok tartışmayı da yanında getirdi. Bu yeni teknoloji çevreye birçok biyolojik tehlike ekleyebileceği gibi savaş amaçlı da kullanılabilir.
30 milyon pound’luk bütçeleri ile 15 yıldan uzun bir süredir bunun üzerinde çalışan bilim adamları J Craig Venter enstitüsü adı verilen yerde Rockville, Maryland’de bu başarıyı gerçekleştirmiş.
Önce Mycoplasma Genitalium adı verilen sığır ve keçilerde yaşayan Dünya’nın en küçük bakterisinin genetik kodunu incelemişler ve bu genetik kodu bilgisayara aktarmışlar.
Ardından bilgisayar kullanarak bu DNA’yı yapay olarak çoğaltmışlar, küçük bir değişiklik yaparak orjinal doğal olanıyla ayırdedebilmeyi sağlamışlar.
Ve son olarak orjinal DNA’yı içeren bakterileri ayıklıyarak yapay DNA içeren bakterilerle değiştirmişler.
Sonuçta ortaya çıkan sentetik hücreler “yeniden başlatılmış” ve üremeye başlamışlar. Üreyebilmek ve çoğalmak hayatın en temel tanımıdır.
Doktor Venter’a göre yaptığı işi bilgisayar yapımıyla karşılaştıracak olursak, yapay DNA üretimi sanki bilgsayarda çalışacak bir yazılım geliştirmek gibi. Bu DNA’yı bir hücreye transfer etmek ise bu yazılımı bir bilgisayara kurarak onu çalıştırmaya benziyor.
“Bu yapılan ilk sentetik hücre, sentetik denilmesinin nedeni tamamıyla sentetik bir kromozomdan, 4 şişe kimyasal ve kimyasal sentezleyici ile bilgisayardan alınan bilgiyi birleştirerek oluşturulmasından kaynaklanıyor.”
Araştırmacılar bir yosun türü üreterek havadaki karbon dioksidi tutup, rafinerilere gidecek yeni hidrokarbonlar üretmeyi amaçlıyor.
Yemek katkıları, suyu temizlemek, yeni aşılar geliştirmek ise kafalarındaki bazı başka kullanım alanları.
Teknolojik olarak çok büyük bir adım olsa da bu yeni canlı tipi doğada oldukça basit bir şekilde bulunuyor. DNA’sında 485 gen mevcut, her bir sıralamada ise 1 milyon kadar çift var. Bununla karşılaştıracak olursak insanda 20000 gen ve üç milyar çift var.
Ancak bu gelişme bazı karşı görüşteki bilim adamlarını da heyecanlandırmış. Oxford Üniversitesinden profösör Julian Savulescu’ya göre Doktor Venter tanrı rolü oynamaya soyunmuş, Dünya üzerinde doğal olarak bulunmayan tür ve canlılar geliştirmek bizim girişmememiz gereken bir şey. Çünkü riskleri korkunç bunun. Böyle bir teknolojiye girişmeden önce yeni standartlar ve güvenlik kontrolleri gerekiyor. Bu tip teknolojilerle hayal edilemeyecek tipte biyolojik silahlar geliştirilebilir.
İnsan genetik alarmı ismindeki kuruluşun direktörü Doktor David King’e göre: “Aslında en tehlikeli şey bu tipteki doğaya kontrol altına alınmamış hırslarla saldıran ve tanrı rolüne soyunan bilim adamları.”
https://www.youtube.com/watch?v=ONGp2ADD76w
Peki bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?