Menu

Tartışma Konusu: Sizce sivrisineklerin soyunu tüketmeli miyiz?

sivrisinek
Hepimiz bunu yaşamışızdır: O sürekli kendisini hatırlatan kaşındırıcı kırmızı kabarıklık. Bazı durumlarda kaşınmayı durduran o kremden uygulamanıza rağmen tırnaklarınızla daireler çizerek kaşıtıp onun gitmesini dileyişiniz. Yada siz yorganı kafanıza çekip uykuya geçmeye çalışırken kulağınızın tam önünden yaptıkları formula 1 geçişleri. Günümüzde bu yaratıkları Dünya üzerinden silecek teknolojiyi de geliştirdik.

Dünya’nın çoğu yerinde araştırmacılar “sivrisinek fabrikalarında” genetik olarak değiştirilmiş sivrisinek üretip bunları vahşi ortama göndererek vahşi yaşamdaki sivrisinekleri yok edebileceklerini düşünüyorlar. Bu araştırmacılardan Londra’daki İmperyal Kolejde profösör Andrea Cristiani genetik olarak değiştirilmiş ve sadece erkek yavru yapabilen sivrisinek oluşturmuş. Doğaya salınırsa böyle bir sivrisinek tipi birkaç jenerasyonda tüm türü yokedebilir. Ancak bunu yapabilsek bile tüm bir türü yok etmeli miyiz?
sivrisinek_ayak
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, Dünya’da her dakika sıtmadan bir çocuk ölüyor.

Amerika ve bazı gelişmiş ülkelerde sivrisinek, sadece rahatsızlık verici ve aslında halk sağlığına karşı çok az bir tehdit oluşturuyor olabilir. Bizi kaşındırıyorlar diye onların soyunu tüketmek biraz abartı bir tepki gerçekten de. Ancak gelişmekte olan ülkelerde sivrisinekler küçük parazit Plazmodyum ile acı, ıstırap ve ölüm getiriyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her dakika bir çocuk sıtma yüzünden hayatını kaybediyor. Eğer sivrisinekleri yokedebilseydik yılda sıtma hastalığına yakalanan 207 milyon insanın acı çekmesini engeller, 1 milyon kadarının da hayatını kaybetmesini durdurabilirdik.

Bazı bilim adamlarına göre sivrisinekleri çok da aramayız, çünkü ekolojik olarak başka bir böceğin dolduramadığı bir görevleri yok. Yarasalar akşam yemeklerinde iyi, sulu bir güveyi, sıska bir sivrisineğe tercih ederler. Sivrisinekler olmadan diğer böceklerin sayısı artacak ve böcek yiyicilere yeterli yemeği sağlayacaktır. Polen yayma görevini de diğer böcekler büyük bir mutlulukla üstlenecektir. Bu tip kanıtlar mutant sivrileri doğaya salmak için güçlü bir tez oluşturuyor. E peki ne bekliyoruz?

Doğadaki herhangi bir diğer insan yapısı değişiklik gibi bunda da devasa bir bilinmezlik var. Genetik değişiklik işinde bizi zorlayacak bazı üçkağıtlar çıkabilir, ve de bir hata yaparsak bilmeden milyonlarca vizildayan Frankeştaynları doğaya salmış olabiliriz. Ayrıca her ekosistemdeki karmaşık dengelerin hepsini düşünerek sivrisineklerin tam olarak rollerini anlıyamamış olabiliriz. Bizim henüz bilemediğimiz bir şekilde çok önemli olabilirler.

Gerçekte tehdit sivrisineklerin kendisinden değil, taşıdıkları hastalıklardan geliyor. Amerika’da Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) verilerine göre sıtma 4 yılda yok edilebilmiş. Ancak Afrika’da bunun aynısını yapmayı zorlaştıran birçok faktör var. Mesela Afrika birleşmiş bir ülke değil ve DDT gibi böcek öldürücülere karşı çevresel grupların tepkisi mevcut.

Ayrıca etik bir sorun da mevcut: Bizim hangi hayvanın yaşayıp, hangi hayvanın öleceğine karar verme hakkımız var mı? Bazıları doğayı bu şekilde değiştirerek tanrı rolü oynadığımızı düşünebilir. Hatta bazı insanlara göre sivrisinekler insan nüfusunun kontrolde tutulması için gerekli olup, bu engeli de kaldırırsak Dünya üzerindeki nüfusu destekleyemiyecek olabiliriz. Tabii ki koltuğumuzda oturup pofuduk terliklerimizle bilgisayarımızın başında sıtma riskinden oldukça uzakta ahkam kesmesi kolay. Toprak bir kulübede kesintisiz bir ölüm vızıltısı eşliğinde her gece mücadele verirken bu yaratığın soyunu kurutma sorusuna cevap vermek de güçleşiyor.

Yorumlar

yorum

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *