Dünya’dan en inanılmaz 24 arkeolojik keşif.
Sutton Hu, İngiltere:
İngiltere’nin doğusunda bulunan Sutton Hu, İngiltere’de şimdiye kadar keşfedilen en dikkat çekici arkeolojik buluntulardan biri olan Anglo-Sakson gemisi mezarı da dahil olmak üzere, birkaç erken Ortaçağ mezarlığının bulunduğu bölgedir.
Geminin gömülmesi, 1939’da ortaya çıkınca, o zaman Sutton Hoo mülkiyetindeki arazi sahibi Edith Pretty, arkeolog Basil Brown’dan mülkündeki büyük bir mezar höyüğünü araştırmasını istedi. Brown, höyüğün içinde, 86 metre uzunluğundaki (27 metrelik) bir geminin kalıntılarını ve Anglo-Sakson liderinin iskeletini buldu. Mezar höyüğüne ait eserler arasında demir kaskı, altın takı ve gümüş eşyalar yer alıyor. Bunların çoğu British Museum’da sergileniyor.
Altamira mağarası:
İspanya’daki Altamira Mağarası’nın duvarlarını süsleyen tarih öncesi resimler, 1879 yılında amatör bir arkeolog ve onun küçük kızı tarafından keşfedildi. Odun kömürü ve doğal toprak pigmentleri ile yapılmış peluşik çizimler, bizon, aurochs (vahşi sığırların soyu tükenmiş bir türü), atlar, geyik ve insan elinin taslaklarını tasvir eder.
Bilim adamları, çizimlerin çoğunun 14.000 ila 18.500 yıl önce yapılmış olduğuna inanıyor; ancak yakın tarihli bir araştırmaya göre, Altamira’daki resimlerin bir kısmı, 35.600 yıl önce – insanların yeni Kuzey Avrupa’da yaşamaya başladığı bir zamanda – oluşturulmuştu.
Paskalya Adası:
Güneydoğu Pasifik’te bulunan Rapa Nui veya Paskalya Adası, yaklaşık 1.000 dev “kafa” heykelinin veya moai’nin evi olarak bilinir. UNESCO’ya göre, Rapa Nui’de yaklaşık 11. ve 17. yüzyıllar arasında oyulmuş ve inşa edilmiş 900 moai heykeli var. Uzun gövdelerinin üstündeki büyük boydaki başlardan oluşan figürler, 6 metreden (2 metre) yüksekliğinde ve 9 metreye kadar çeşitli büyüklükteler, ancak adada bir bitmemiş moai’nin uzunluğu 20 metrenin üzerindedir.
Pasifik uygarlıkları için oldukça önemli bir yarı tanrı olan Moai birçok efsaneye de konudur.
Sonraki sayfayı okumak için bu satıra tıklayınız.