Suyun gizemi
Gezegenimizin üçte ikisini kaplayan, ve vücudumuzun yüzde 70’ini oluşturan bir madde olan Su öyle garip bir madde ki, hiçkimse gerçekte onu anlamıyor.
Hatta suya kafa yoran bilim adamları bu çok garip maddenin yanına yüzmek için içmek için bile yaklaşmayacaklar neredeyse. Çünkü evrendeki başka hiçbir sıvı gibi davranmıyor. Diğer bütün sıvılar soğudukça küçülür, su ise soğudukça genleşir ve büyür. Su en yoğun halini yani en küçük halini +4 derece sıcaklıkta yaşar. Anormal derecede yüksek bir kaynama sıcaklığı vardır, ve yüzey gerilimi cıva hariç evrendeki tüm sıvılardan daha güçlüdür.
Bilim adamları iki hidrojen ve bir oksijen atomundan oluşan su moleküllerinin suyun içerisinde nasıl organize olduğunu anlamaya çalışıyor. Birkaç farklı model öne sürülmüş. 4 hidrojen molekülü birbiriyle etkileşime geçerek su adası, ya da suyun içerisinde birbirleriyle dengede duran minik buzdağları oluşturduğunu düşünmüşler. İsveç’den başka bir bilim adamı ekibi gerçekte 2 su molekülünün etkileşimde olduğunu ancak çevrelerindeki su molekülleri ile de dairesel olarak sıralanıp zincir oluşturduğunu öne sürmüş. Ancak hiçbir model sudaki tüm gariplikleri açıklayamıyor.
Bu tarz tuhaflıklar birçok çılgınca fikir ve açıklamayı da doğuruyor. Bunlar arasında suyun hafızası olduğunu iddia eden bilim adamları ve homeopati adı verilen ve çok az miktarda organik madde katılmış suyun hastalıkları iyileştirip fayda sağlayacağına inanan insanlar da mevcut. Modern bilim günümüzdeki bulgular ışığında homeopati’yi kabul etmemektedir.
Ancak suyun gizemini çözebilen bilim adamı bir nobel ödülü alır diye düşünüyoruz. Hidrojen ve Oksijen atomunun bu birlikteliği nasıl bir yapı oluşturuyor, çevrelerindeki diğer atom ve moleküllerle nasıl etkileşiyor ki su, su gibi davranıyor? Biraz hayal gücü ve biraz bilgi ile fikir geliştirmek size kalmış.