Hitler neden iyi bir konuşmacıydı

“Biliyorum ki insanlar yazıdan daha çok konuşulan sözcükler ile kazanılabilirler, Dünya üzerindeki her büyük hareket gelişimini büyük yazarlara değil büyük konuşmacılara borçludur.” -Adolf Hitler, “Kavgam”, 1925

Dünya üzerinde gelmiş geçmiş en etkili konuşmacılardan ve en büyük Alman politik partisini yaratan, on ülkeyi fethedip 21 milyon insanı katleden 12 yıllık ölümcül Üçüncü Reich.

5000’den fazla ikna edici konuşma ile, Nazi lideri Adolf Hitler kendisini dinleyenleri gerçek anlamda büyüleyerek onlara kuracağı imparatorluğun bin yıl yaşayacağına söz verdi.

İdaho Devlet Üniversitesinde Hitler ve Churchill retoriği dersini veren profösör Bruce Loebs’a göre Führer hatiplikteki başarısını karizmasına borçlu.
“Nasıl karizmatik bir konuşmacı olacağını öğrendi, ve insanlar, sebep ne olursa olsun, buna tutuldular. İnsanlar gerçekten çok büyük bir ekonomik buhranda, sadece onun gerçek cevapları verdiğini düşünerek onu kendi istekleri ile takip ettiler.

Birinci Dünya savaşının zorlukları ile hastalanmış, ve gittikçe kötüleşen bir global ekonomi içerisinde Almanya’nın ekonomik ortamı Hitlerin 1930’larda güce yükselişini sağladı.

Hitler insanlardaki huzursuzluğu kendi avantajına kullanarak kendisini fırsatçı bir politik ideolojiyi savunan bir partinin öncüsü konumunda buldu. Nasyonel Sosyalist Alman İşçi partisi.

Nazilerin Dünya sahnesine hızlı tırmanışından evvel Hitler’in partisi bilinmeyen ve 1924 seçimlerinde sadece oyların yüzde 3’ünü alabilmiş küçük bir partiydi. Ancak 8 yıl içerisinde Naziler en büyük parti konumuna yükseldi. 1934 yılında ise Hitler ve onun korkutucu politik programı Alman devletini yönetiyordu.

Batı medeniyetlerinde çok nadir görünen bir şekilde Hitler tamamen kendi kişiliğine bağlı bir parti oluşturdu. Kendi politik teorisini kurdu ve kendisi olmadan işleyemeyecek bir devlet yarattı.

Nazi propoganda bakanı Joseph Goebbels’in günlüğünde yazdığına göre Hitler kendi konuşmalarını kendisi yazardı, ve kimi zaman 5 defa yeniden düzeltirdi. Birkaç akşama yayılan ve gecenin derinliklerine sarkan bir şekilde, üç sekretere dikta ederek ve anında daktiloya çekilen konuşmaları ardından dikkatlice düzeltilirdi.

Konuşmalarını yazmak için başka hiç kimseye bağımlı kalmak istemezdi. Adolf Hitler için topluluk önünde konuşmak okadar önemliydi ki konuşmalarının yazılması işi için başka hiç kimseye güvenmezdi.

Burada belirtelim ki Winston Churchill de kendi konuşmalarını kendisi yazardı. Günümüzün liderleri arasında oldukça nadir görülen bir özellik.

Hitler’in sesi Büyüleyiciydi

Ron Rosenbaum “Hitler’i açıklamak” isimli kitabında, Fransız-Amerikan yazar George Steniner’in Nazi liderinin sesini aşırı şekilde güçlü ve büyüleyici diye tanımladığından bahseder.
“Ben 1929’da doğdum, ancak 1933’den başlayan ilk anılarım mutfakta otururken radyodaki o sestir.” diye belirtmiştir Steiner. “Tanımlaması çok güç, ancak ses kendi içerisinde ipnotize ediciydi… Harika olan şey radyo aracılığı ile gelen vücuttu. Başka bir şekilde tanımlıyamam. Onun hareketlerini takip ettiğinizi hissedersiniz.”

Amerikan psikoloğu Henry Murray Führer’in sahnedeki genel duruşunu 1943’de CIA için hazırladığı “Adolf Hitler’in kişiliği” isimli 229 sayfalık raporunda “hipnotize edici” olarak tanımlıyor.

Murray’in raporuna göre Führer ortalamadan kısa ve açılan bir alnı, kalın dudakları ve şekilli elleri olan biriydi. “Ölü, kişiliksiz ve donuk” bulunan gri-mavi gözlerine sürekli komplimanlar alırdı. Ayrıca birinin elini sıkarken oldukça zayıf bir tutuş yapar ve nemli ve yapışkan parmaklara sahipti. Havadan sudan konuşmayı da hiç beceremezdi.

Diline animasyon ekledi
Hitler konuşmalarına çalışırken el hareketi, ve vücut dilinin üzerinde de saatlerce çalışırdı. Konuştuğu sözlere hareketleri de ekler ve bu sayede fikirlerini aktarabilirdi.

Hitlerin kişisel fotoğrafçısı Heinrich Hoffman, bu liderin 2 milyon kadar resmini çekmiştir. Ve bir dizi resmi asla yayınlamaması konusunda emir almıştı.

1925 yılında Hoffman, hitler ayna karşısında konuşmasına çalışırken birkaç resim çekti. Resimlere baktıktan sonra nazi lideri bu resimleri imha etmesini söyledi. Hoffman bu resimleri sakladı ve 30 yıl sonra hayat hikayesiyle birlikte yayınladı.